Blue Lagoon (Mavi Lagün)
İzlanda’ya gelmeden önce en çok duyduğumuz yer burasıydı. İnanılmaz bir turkuaz, fokurdayan sular, hem ağrılara hem cilde iyi gelen sıcak bir mucize 😀 Kısacası İzlanda’nın dünyaca ünlü jeotermal spa merkezi: Blue Lagoon.
Nedir bu suyun kaynağı?
Svartsengi jeotermal santraline çok teşekkür ediyoruz 🙂 Çünkü bu kaynağın anası o.
Erken rezervasyon çoook önemli!
Size önerimiz gitmeden en az 1 ay önce rezervasyon yaptırmanız. Yoğun olmayan dönemlerde belki de 1 hafta öncesinde de yaptırırsanız yer bulabilirsiniz, fakat özellikle yaz sezonunda çok yoğun bir yer burası. Peki nereden rezervasyon yaptırıyorsunuz? Aşağıdaki iki sitede de güvenilir ve fiyatlar ikisinde de aynı, zaten bir tanesi Blue Lagoon’un resmi sitesi.
http://www.bluelagoon.com/
https://www.re.is/day-tours/blue-lagoon
En basit paket 6100 Krondan başlıyor. Tabi bu fiyat o paketteki taban fiyat. Çünkü paketi seçtikten sonra bir de tesise giriş saatinizi seçiyorsunuz ve bu fiyat o gün içindeki en az rağbet gören saate ait. Mesela saat biz 11.00’ı seçtik ve fiyat 7500 Krona yükseldi. Eğer daha erken bir saati seçseydik daha ucuz olacaktı. Bu arada ne zaman girerseniz girin tesis kapanana kadar kalabilirsiniz.
Eğer Blue Lagoon’a kendiniz gidemiyorsanız,  Reykjavik’ten transfer de isteyebilirsiniz. Bunun ücreti de gidiş-dönüş 4200 Kron. Eğer İzlanda’da araba kiralamak gibi bir düşünceniz varsa (kesinlikle kiralayın) buraya kendiniz gidin. İnanın çok daha ucuza gelecektir.
Bu arada Kron-Euro oranı çok değişken. Siz bir kontrol edin yazıyı okuduğunuz tarihte 🙂
*İzlanda Kronu: ISK
Blue Lagoon’u İzlanda gezimin hangi noktasında ziyaret edeyim ki zamandan tasarruf sağlayayım diyenlere güzel bir tavsiyemiz var.
Blue Lagoon’a İzlanda’ya vardığınız gün ya da ayrılacağınız gün gidin. Neden mi? Çünkü haritadan bakarsanız fark edeceksiniz ki rota şu şekilde: Havaalanı-Blue Lagoon-Reykjavik. Hele araba kiralarsanız keyfinize değecek yok. Ama uçakların saatleri çok kötü bu iş olmaz derseniz bizim yaptığımız gibi saat 10’da Reykjavik’ten yola çıkıp 11.00’da tesise giriş yapıp öğlen 2-3 gibi Reykjavik’e geri dönebilirsiniz. Yarım gününüzü almış olur 🙂
Peki nasıldı Blue Lagoon?
Gerçekten çok değişik bir yer. Gidiş yolundaki manzara aynen şöyle: her yer lav arazisi ve üzerini yosunlar kaplamış. Bir film setinde gibi hissediyorsunuz. Sonra yavaş yavaş ileride bir yerde dumanlar çıktığını görüyorsunuz. Daha da yaklaşınca sağda solda küçük göletler, renkleri maviden yeşile değişiyor ve yine onların üzeri de buharlı.

BLUE LAGOON YOL

Lav arazisini kaplayan yosunlar… Manzara kilometrelerce bu şekilde devam ediyor.

Otobüs duruyor ve siz 2-3 dk boyunca dar bir yoldan yürüyorsunuz. Sağınız solunuz 1-2 metre yükseklikteki lav arazisi, ortasını tesise ulaşabilmek için açmışlar. Bina çok modern. Girişte maile gelen barkodu okutuyorsunuz ve hemen size bir bileklik veriyorlar. Bu bileklik hem soyunma odalarındaki dolabınızın anahtarı oluyor hem de içeride bir harcama yapmak istersiniz diye bir nevi kredi kartı görevi görüyor. En son çıkarken bilekliği geri veriyorsunuz, içeride ne kadar harcama yapmışsanız çıkışta onu ödüyorsunuz.
Farklı bir bakış açısı gelsin!
İzlandalılar için bu tür yerler sosyalleşmek için bire bir. Nasıl biz havuza, denize, sinemaya arkadaş gruplarımızla gidiyorsak onlar da hafta sonları arabalarına atlayıp böyle termal havuzlara akın ediyorlar. İzlanda’da sadece Blue Lagoon değil tonlarca termal havuz bulunuyor. Fakat en turistik olanı bu.

IMG_3330.JPG

Yol boyunca her yerde böyle havuzlara rastlayacaksınız.

Gelelim birkaç hatırlatmaya:
Havlunuzu kendiniz getirin ona boşuna para vermeyin.
Tesiste wi-fi bedava bunu da hatırlatalım 😀
Blue Lagoon’a giderken yanınızda su geçirmeyen ve fotoğraf çekebilen herhangi bir alet olması çok önemli. Telefonlar için özel kaplar oluyor onlardan da bulabilirsiniz. Bizim yoktu o yüzden çok dikkat ederek fotoğraf çektik ve asla telefonla açılmadık.
Suya girmeden önce soyunma odasında duş almanız gerekiyor. Kabinlerde saç kremi ve şampuan mevcut. Duş aldıktan sonra saç kremini bolca sürün ve durulamayın. İnanın su saçınızı çok yıpratıyor. Mümkünse saçınızı çok sokmayın, yukarıdan toplayın ve suda olduğunuz süre boyunca bol kremli kalmasına dikkat edin. Çıktıktan sonra da saçınızı yıkayıp krem sürüp durulayın. Yine vücudunuz için de soyunma odalarında nemlendiriciler var, onlardan da bol bol kullanın. Neden bu kadar üstünde duruyorum, çünkü ben çok dikkat etmedim ve 1-2 hafta boyunca saçım kendine gelmedi 😀
Blue Lagoon neye iyi geliyor?
Blue Lagoon’un zemini beyaz bir çamurla kaplı 😀  Silica Mud Mask yani Silica Çamur Maskesi. Nedir bu Silica? Si02 yani Silisyum ve Oksijenden oluşan bir bileşik. Cilde özellikle yüz bölgesine çok iyi geldiği söyleniyor. Yerden toplamanıza gerek yok 😀 Havuzun ortasındaki içecek satan küçük kulübelerde bunu da servis ediyorlar. Uygulayın, kurusun ve 15 dk sonra yıkayın.

IMG_3397.JPG

Yeşil, kahverengi, mavi, beyaz – soğuk, sıcak her şey birbirine karışmış halde 🙂

Son olarak 🙂
İzlanda genel olarak çok soğuk bir memleket evet ama bu su bildiğiniz sulara benzemiyor 😀 Yer yer değişmekle beraber 37-40 derece bir sıcaklığa sahip ve dışarısı -2 dereceyken bile kendiniz bikiniyle yüzüyor halde bulabilirsiniz.
Kısacası baya güzel bir olay 🙂
Sorularınız için Bi’ Sorum Var sekmesinden bana ulaşabilirsiniz. İzlanda yazıları devam edecek, takipte kalın 🙂