Bir Endülüs Rüyası: Granada'da Erasmus

Önce seni tanıyalım.
Adım İrem Şen. Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme okuyorum ve 3. sınıftayım.
Neden Erasmus’a gitmek istedin?
Liseden beri Erasmus kelimesini duyunca, üniversitede bunu yapmazsam çatlarım diye düşünüyordum. Hatta bir zaman sonra, en büyük hayalim Erasmus’a gitmek falan demeye başlamıştım. 6 ay farklı bir ülkede yaşamak, üstüne bir de aylık 400 euro hibe, her milletten arkadaşlar daha anlatayım mı 😀
Neden Exchange değil de Erasmus?
Amerika’ya gitmeyi hiç istemedim. İspanyolca öğreniyordum ve onu geliştirmek istiyordum. İspanya öncelikli tercihimdi. G. Amerika’da bir okulla anlaşmamız olsaydı kesinlikle düşünürdüm. Avustralya’ya param yetmedi…
Tercih listeni neye göre yaptın? Okulun eğitim kalitesi mi şehir/ülke mi yoksa ekonomik nedenler mi seni daha çok etkiledi?
 2014’te Trabzon’da Couchsurfing sayesinde ağırladığımız misafirlerimiz Ana ve Amalio ile tanışmama dayanan bir hikaye bu. Normalde Granada’da okuyorlardı ve o sene İstanbul’a Erasmus’a gelmelerinden dolayı bir Türkiye turuna çıkmışlardı, Trabzon’a da bu şekilde yolları düştü. Granada’yı o kadar övdüler ki İspanyolca öğrenmeyi ve oraya gitmeyi kafaya koydum. Hatta Boğaziçi’nde İşletme tercihini yaparken Granada var mı diye bakarak yaptım (o sıralar biraz fazla heyecanlı olduğum doğrudur). 1. sınıfın yazında İspanya’ya dil okuluna geldim ve Granada’yı gözümle gördüm, beğendim :). Bu nedenle tercih listesi yapmadım desem yeridir çünkü Granada/İspanya’nın gelmeme olasılığı çok azdı. 2. Sıraya da ya Madrid yazdım ya da KU Leuven, çok hatırlamıyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki çok çok iyi bir okul olmadıkça kaliteyi, eğitimi falan çok takmayın. 5-6 ay bir gezin, rahatlayın, farklı şeyler deneyimleyin.
Erasmus’a gitmeden önce ve gittikten sonra ne gibi zorluklar yaşadın?
Gitmeden önceki 1 ay hastaydım, tam geçti diyordum, İstanbul’dan İspanya’ya giderken uçakta resmen bayılmışım, inince uyandım. Daha sonra oryantasyon haftasının hepsini antibiyotik kullanarak, hasta bir şekilde bir hostel odasında geçirdim. Bu süreçte aynı zamanda benle Granada’ya gelen Boğaziçi’nden arkadaşım Atakan’la her birimize kalacak yer bulmaya çalışıyorduk. İkimiz de ilk 5 gün 20 ev falan gezmemize rağmen oda falan bulamadık. Diyeceğim o ki ilk 1 ay talihsizlikler, hastalıklar peşimizi bırakmadı. Şimdi bakıyorum da o zor zamanlarda bile baya eğlenmişiz 😀
3 kelimeyle kendi Erasmus’unu tanımlar mısın?
Batı bu değil!
Şu anda hangi şehirdesin? Bize birazcık artılarıyla eksileriyle şehrini anlatsana.
Şehrimin tek eksisi Avrupa’da değil resmen Afrika’da olması. Bazen yağmur yağdıktan sonra arabaların üstünde çamur gibi lekeler kalıyor ve çöl kumlarından dolayı herhalde falan diyoruz. Hal böyleyken Avrupa’yı gezmek biraz zorlaşıyor. Çünkü uzak 🙁
Artılarına geçmeden önce ufak bir bilgi. Şehir merkezinin nüfusu 300.000. Granada Üniversitesi’nde okuyan 60.000 öğrenci var. Nasıl bir öğrenci şehri olduğunu siz hayal edin artık.
Artılarına gelelim. Benim için en önemli olan şey Avrupa’dan farklı olmasıydı. Endülüs, Arap etkisi, sıcak hava, flamenko, tapas kültürü, Afrika falan derken buralar inanılmaz karışık ve bir o kadar da güzel bir kültüre ev sahipliği yapmaya başlamış. Başlamış dediğim, bin yıl önce falan tabi 😀
İkincisi, şehir seni İspanyolca konuşmaya zorluyor. Çünkü Erasmus’a gelenler de yerel halk da İspanyolca konuşuyor. Çoğu insanın İngilizce seviyesi Hola!. Hello dediklerini sanıyolar, evet.
Üçüncüsü, para birimi euro olup yaşamanın bu kadar ucuz olduğu başka bir şehir varsa bana gösterin (yaşamak diyorum gezmek değil, çünkü bence hosteller buraya göre pahalı).
Dördüncüsü ve en güzeli tapas kültürü. Kocaman bir içecek artı yerine göre orta boyutta bir meze ya da bir tabak yemek bile olabilecek tapamız = 2 euro. Doymadım bir daha tapa alabilir miyim derseniz 1-1,50 euro veriyorsunuz.
Beşincisi, buranın havasının tam bir YAYLA HAVASI olması. Gündüz sıcak, geceyse 10-15 derece birden düşüyor. Bu da yaza doğru bizi çok mutlu edeceğe benziyor :).

Granada’nın kültürü nasıl? Sence farklılıklarımız ve benzerliklerimiz neler?
Ben hayatımda hiçbir şehri böyle sevmedim diyebilirim. İlk haftalarda sanki evcil köpeğim var onu seviyormuş gibi hissediyordum (evet, baya tuhaf). Klasik İspanyol kültürü üstüne biraz da Arap esintisi gelmiş ve bu binalardan, sokaklara, buradakilerin aksanına ve görünüşlerine bile yansımış.
İspanyollar ve Türkler bazı yönleriyle benziyor. İspanyollar da bizim gibi sıcakkanlı, konuşmayı ve yemeyi seviyor, genelde (?!) dakik değiller, esmerler ve kısa boylular. Peki nedir farkımız derseniz, onlar daha yüksek sesle konuşuyor, çok geç saatlerde ve uzun uzun yemek yiyorlar, dans etmeyi ve eğlenmeyi daha çok seviyorlar + ayrıca bence biz genel olarak daha kurnazız, İspanyolları biraz alık ve saf buldum :D.
Türkiye’de nerede yaşıyorsun? Bu şehirle Granada’nın farkları neler? Bu farklar hayatını nasıl etkiledi?
İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul’da resmi olarak 15 Milyona yakın insan var. Granada ise alan olarak Sarıyer’in yarısı ve Kadıköy’den az nüfusa sahip 🙂 . Hal böyle olunca ev arkadaşım Maria itfaiye veya ambulans sesi duyunca merakla cama koşuyor. Umarım anlatabilmişimdir.
Farklar hayatıma bir bakıma huzur olarak yansıdı. Ama zaman zaman keşke Granada merkezini deniz kenarına kursalardı diyorum.
İleride Granada’da yaşamak ister misin? Örneğin Master yapmak ya da çalışmak için geri dönmek gibi bir planın var mı?
Belki hayatımın bir bölümünde kafa dinlemek için geri gelebilirim ama burada yaşamak gibi bir planım yok.
Granada’da hangi üniversitenin hangi kampüsündesin?
Granada Üniversitesi (UGR), Cartuja Kampüsü’ndeyim. Şehir merkezine en uzak ve dağ başında olan kampüs. Ama korkmayın en uzak kampüs bile otobüsle 15-20 dk.
Üniversitede eğitim ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde mi oluyor yoksa dersler blok şeklinde mi?
Türkiye ile aynı, ilkbahar-sonbahar.
Eğitim hangi dilde yapılıyor? Eğer İngilizceyse hocaların dil yeterliliği nasıl?
Eğitim dili İspanyolca. Minimum A2-B1 öğrenmeden gelmeyin. Bir de Endülüs aksanı diye bir şey var onu anlamaya başlayınca dönem bitmiş olacak diye düşünüyorum.
Dersler zorluyor mu? Sence eğitim sistemi nasıl?
Her dersin teorik ve pratik olmak üzere 2 ayrı türü var. Örneğin haftada 4 saat pazarlama dersim var, yarısı pratik. Pratiklerde ya önceden bir ödev yapıp onu sunuyorsunuz ya kolay bir case study çözüyorsunuz ya da bir grup ödevinin belli bir bölümünü derste bitiriyorsunuz. Teorikler bildiğimiz ders anlatımı.
Erasmus öğrencileri ve yerli öğrenciler aynı sınıflarda mı eğitim görüyor?
Evet aynı sınıflardayız ve bence bu güzel bir şey. O ülkenin eğitimini daha iyi gözlemliyorsun. Mesela İspanyollar bazen cidden çok konuşuyor ve her sınıfta birkaç öğrenci şşşşhh diyerek arkadaşlarını susturuyor. Tam bir lise havası…
Türkiye’deki okulun kaç tane ders almanı zorunlu tuttu? Her biri kaç ECTS genelde?
Boğaziçi min 30 ECTS al dedi, ben de her biri 6 ECTS olan 5 ders aldım.
Haftada kaç saat dersin var? Ödevler, sınavlar yoğun mu? Yoklama çok önemli mi?
Haftada 20 saat dersim var. 6-8 saatine anca gidiyorum. Eğer pratik dersleriyse yoklama önemli, teorikse gitmeseniz de olur. Ödevler, sınavlar yoğun falan değil. 2 haftada bir bir ödev denk ya gelir ya gelmez. Mayısın sonuna doğru grup projeniz varsa onu sunarsınız. Onun dışında sadece finaller var, vize diye bir şey yok.
Evde mi yurtta mı kalıyorsun? Artıları eksilerinden bahseder misin?
Evde kalıyorum. Granada’da kimse yurtta kalmıyor. Evin artısı ev arkadaşlarınla çok samimi olabilmek, evde parti verebilmek, rahat rahat güzel bir mutfakta yemek yapmak, televizyon izlemek ve yurt odasına göre nispeten daha şeker bir odada kalmak. Ama eğer Erasmus öğrencilerinin kaldığı bir yurt olsaydı ben de orada kalırdım. Böylece daha çok insanla tanışır, daha kolay kaynaşırdım diye düşünüyorum.
Üniversiteye yakın bir yerde konaklamak mı şehir merkezinde konaklamak mı daha iyi? Öğrencilerin yoğun olduğu özel bir bölge vb var mı?
Şehir merkezi, Granada’da daha mantıklı bir seçenek. Zaten okula otobüsle ya da yürüyerek max 20 dakikada varıyorsunuz. Evinizi merkezden tutun ve sosyal yaşamdan geri kalmayın.
Ev tutmak isteyenlere önerebileceğin bir bölge var mı? Ev arıyorsak hangi sitelere, facebook gruplarına vb bakmalıyız?
Pedro Antonio, Camino de Ronda + Plaza de la Trinidad merkezli küçük bir çember gibi de düşünebilirsiniz. İdealista, Fotocasa, Uniplaces gibi sitelere bakın. Pisos en Granada, Alojamiento en Granada gibi facebook gruplarına da göz atın.
Exchange’e gitmeden önceki süreçte önceden ödemek zorunda olduğun ücretler oldu mu? Sağlık sigortası, yurt taksidi, vize, uçak bileti, belgelerin kargolanması vb. Bunlar ne kadar tuttu?
Axa Sigorta 54 euro 6 aylık sağlık sigortası. Onun dışında hiçbir şeye para ödemedim, uçak biletini de THY milleriyle aldım. İstanbul’dan direkt Malaga’ya uçtum.
Bize Granada’daki fiyatlardan biraz bahsedebilir misin?
Granada baya ucuz, uzun uzun yazmıyorum. Gelen, görür ;).
Para yetiyor mu? Bir ayda ortalama neye ne kadar harcıyorsun?
220 euro konaklamaya veriyorum. Onun dışında 400 euro hibe alıyorum. Granada’dan dışarı çıkmasam bunun üstüne KYK kredisini ekleyip baya rahat yaşarım (Zara’nın anavatanı bakın onu da hesaba katıyorum). Çoğunlukla dışarıda yediğimi de ekleyeyim. Ama tabi ki kendimi durduramadım ve ilk aylar çok gezdim. Ayda 200-300 euro da gezmeye gitti yani :D.
Türkiye’de herhangi bir bankanın senin ülkendeki bir bankayla anlaşması var mı? Diyelim ki anlaşma yok, en az kesintiyle hangi bankanın kartıyla orada hangi ATM’den para çekiliyor?
Cepteteb sağ olsun buradaki Deutsche Bank’la anlaşması var. Türkiye’deyken euro hesabı açtırmıştım, hibenin hepsini oraya yatırdım. ATM’den Cepteteb kartıyla direkt euro çekiyorum. 0 kesinti, 0 TL – Euro çevir, at, çek derdi. O para bitince de ailem Türkiye’de ATM’den hesabıma euro yatıracak. Yine gitmeden önce notere gidip anneme bütün banka işlemlerimle ilgili vekalet verdim. 80-90 TLye halloluyor. Herhangi bir banka işimde orada olmama gerek kalmayacak. Bunu kesinlikle öneriyorum.
Bankaların mobil uygulamalarını kullanabiliyor musun? Telefona Türk hattını takmamıza gerek var mı?
Gitmeden önce yapmanız gereken ilk şey Türk hattınızı yurt dışına açtırmak, çünkü Türk bankaları genelde yurt dışı hatlarına SMS göndermeyi kabul etmiyorlar. Bu şekilde gündelik hayatınızda yabancı hattınızı kullanıp online alışveriş yaparken Türk hattınızı takıp SMS alabilirsiniz. İkinci önemli nokta ise Türkiye’deyken bankaları arayıp mobil banka uygulamalarını yurt dışına açtırmak ve uygulamaya giriş için SMS yerine kalıcı parola gibi bir güvenlik ayarı seçmek.  (Brno yazısından çaldığım doğrudur)
Hangi telefon operatörünü kullanıyorsun? Paketinde neler var ve ne kadar ödüyorsun?
Orange kullanıyorum. Bu benim en dertli olduğum konu, içinde ne var ne yok kaç euroya ne oluyor hala anlayabilmiş değilim. İnternette sayfa yüklenmemeye başlayınca gidip para yüklüyorum. 15 euro 2 GB + bir şeyler daha diyorlar ama çok çabuk bitiyor, onların yalancısıyım.
Şehir içi ulaşımını nasıl sağlıyorsun? Bisiklet yaygın mı? Ulaşım için ayda ortalama ne kadar harcıyorsun?
Bisiklet çok yaygın olmasa da kullanılıyor. Bazı yerlerde bisiklet yolları var. Metromuz var 8 senedir hala inşa ediliyormuş J. Haftada iki kez okula giderken otobüs kullanıyorum. Bir kart alıp para yükletiyorsun, 80 cent tek basış. Ama genellikle burada herkes her yere yürüyor. Bu arada taksiye 5-6 eurodan fazla verdiğim de olmadı, ucuz baya.
Diyelim ki hasta oldun, yurt dışı sağlık sigortanla hangi hastanelere gidebiliyorsun, prosedür nasıl?
Valla bir kere hastaneye gittim. Ben böyle bir hastane acili görmedim. Hiç acil vaka yoktu bence. Bu İspanyollar yabancılara göstermelik hastane mi yapmışlar acaba diye düşünmedim değil. Kimse bağırıp çağırmıyor, ağlamıyor. Aksine muhabbet edip sıralarını bekliyorlar falan. Gerçekten ilginçti. Önce pasaport ve sigortanızla giriş yaptırıyorsunuz. Sonra hastalığınızı sınıflandırması için bir pratisyen doktora gönderiliyorsunuz. En sonda da uzman doktor bakıyor. Her doktor sizi muayene etmeden önce kesinlikle İstanbul çok güzel, gittim/gitmek istiyorum, çok egzotik ülke ( affedersin sensin egzotik ) muhabbeti yapıyor.
Bu süreçte kimse para istemedi. Ama sonra arkadaşıma mail geldi. Ödeme yapılması gerekiyormuş. Korkmayın, ödeme yapsanız dahi sigortanızdan bu parayı alırsınız. Tavsiyem eğer acil işiniz yoksa önce sigortanıza anlaşmalı hastaneleri sormanız.
Bol bol gezdin mi? Gezme işlerini nasıl planladın (ulaşım, yararlandığın siteler, appler, konaklama) ? En sevdiğin şehir/ülke neresiydi?
Bol bol gezdim 🙂 . Ailemle İspanya gezim için Bir Erasmus Ziyareti: Ailem İspanya’da. Cadiz’deki karnavala katıldım. Brüksel, Brugge yaptım. Sırada Amsterdam ve İzlanda var inşallah.
Cadiz’i çok sevdim, öneririm. Adeta Avrupa’nın bittiği yer. Bu gezileri nasıl planladığımı sitede ayrıntılı anlatıyorum ara ara, takipte kalın. 
Granada’dan hangi ülkeleri ziyaret etmek daha ucuz ve mantıklı?
Buraya kadar gelmişken Erasmuslulara özel birçok gezi düzenleyen ESN, Best Life ya da EMYCET gibi gruplardan bir tanesini tercih ederek Fas’a gidin. Ben hala gidemedim ya neyse. Blablacar ya da Amovens ile ucuza Portekiz’e geçin. Malaga ve Sevilla’dan İbiza, Palma de Mallorca ama en güzeli de Kanarya Adaları’na gidin. Bir daha bu kadar ucuza gidemezsiniz bakın.
Başka bir ülkeyi seyahat etmek istediğinde vize almak zorunda kaldın mı? Kısaca anlatır mısın?
Yeşilim var, Erasmus vizem var, Avrupa kimmiş falan gibi triplere girip Cebelitarık Boğazı’nı göreyim bari dedim. Orası İngiltere toprağı arkadaşlar, vizesiz giremezsiniz, benim gibi üzülmeyin sonra 🙁
Rutin bir günün nasıl geçiyor?
3-4 gibi yatıp 1-2 gibi uyanıyorum. Her gün dersim var, hepsine gitmesem de en azından ara ara okula gidiyorum. Blog yazıyorum, ödev yapıyorum (1 kere yaptım), ama genellikle arkadaşlarla uzun saatlerce kafelerde oturup çene çalıyoruz. Çünkü hava, ailemin ve arkadaşlarımın beni ziyarete geldiği günler dışında hep çok güzel burada 🙁 (evet, şanssızlık). Akşam yemeğinden sonra ise genelde dışarı çıkılacaksa birinin evinde botellon (predrink) oluyor. Akşam 11 gibi başlayıp 2-3’e kadar sürüyor. Sonra da dans kulüplerine geçiliyor. Ama ben genelde İspanyolların bu her şeye geç saatte başlama kültürüne karşı çıkıp, erken dönmeye çalışıyorum. Çünkü bazıları o kadar manyak ki sabah 7’ye kadar yorulmadan dans edip, ertesi gün de 10’da uyanıp derse gidebiliyor.
Yemek işini nasıl hallediyorsun?
Kahvaltımı genellikle evde yapıyorum. Gün boyunca 2-3 kere kocaman bir içecek + tapas 2-3 euro şeklinde yemek yediğim de oluyor, akşam kendim pişirdiğim de oluyor.

Spor yapmak istersen nasıl olanaklar var?
Evime yakın çok güzel ve büyük bir park var, bazen orada yürüyüş yapıyorum. (Şimdiye kadar bir kere yaptım :D) Spor salonuna üye olmak isteyenlere güzel bir haberim var, aylık 20 euro civarı ve güzel yerler var.
ESN kulübü aktif mi? Ne gibi etkinlikler düzenliyorlar?
ESN aktif evet ama onun dışında EMYCET ve Best Life gibi iki tane daha organizasyon şirketi var Granada’da. Her hafta Granada’ya yakın yerlere, her ay da Fas’a veya İspanya’daki ve Portekiz’deki nispeten uzak yerlere çok güzel geziler bulabiliyorsunuz.
Gece hayatı nasıl?
Granada uyumuyor. Başka şehirler gibi kulüpler dolu, sokaklar boş olayı da yok. Her yer dolu. Pazar günü hariç, abartmıyorum, her gün parti var.
Favori mekanların nereler?
El Peruano – Kocaman tapaslar, aşırı ucuz ve lokal
El Granero – Küçük, tatlı ve dışı tarihi bir evi andıran dans kulübü
Mirador de San Nicolas – Akşam güneş batınca ve turistlerden eser kalmayınca, dünyanın en güzel yerine dönüşüyor.

Yabancı dilde arkadaşlıklar kurmak, hayatını devam ettirmek zor oldu mu?
İngilizce konuşuyorsam asla zor değil. İspanyolca’da zorlanmıyorum desem yalan olur. Artık adeta bir İtalyan gibi el kol hareketlerimi kullanarak en yüksek verimle kendimi anlatabilmeyi öğrendim.
Ben genelde şu ülkenin insanlarını kendime daha yakın buldum dediğin bir ülke var mı?
2 Alman, 2 Fransız ve 2 Türk’ten oluşan bir grubumuz var. Spesifik olarak ülke söyleyemem maalesef.
Türk’üm dediğinde sana nasıl yaklaştılar, nasıl tepkiler aldın?
Aaa öyle mi? Hiç benzemiyorsun. Türkiye’de sarışın var mı? Gibi 10 senedir siyah saçlı olmayan, beyaz tenli bir Türk gördüklerinde her Avrupalının verdiği tepkileri verdiler. Bu değişmeyecek :D.
Giderken yanında neler götürdün? Aman şunları Türkiye’den alın mutlaka diyeceğin şeyler var mı?
Yedek telefon, bir sürü ilaç, yedek şarj aleti, Türk SIM kartım,yastık kılıfı, en sevdiğim beyaz peynirden bir kutu, paket paket hazır çorba.
Şimdiki aklım olsa Erasmus’a/Exchange’e şuraya giderdim dediğin bir yer var mı?
Granada 😉 Ama eğer çok param olsaydı ve Avustralya’da İspanyolca konuşulan bir bölge olsaydı orayı da düşünürdüm, net.

Bu süreçte kendini en kötü ve en iyi hissettiğin anları anlatır mısın?
İlk 3 hafta hastaydım ve özellikle 2. Gün 38 derece ateşle, 12 kişilik bir hostel odasında iyileşmeye çalışmak baya zorlayıcı olmuştu benim için.
En iyi hissettiğim ansa, bir akşam Mirador de San Nicolas’ta, arkamızda kocaman Alhambra, Fransızlar milli marşlarını söylerken, bizimki daha iyi bir dinleyin diyip, Atakan’la İstiklal Marşı’nı söyleyerek onları hayran bırakmamız, ardından da videomuzu çekip burada tanıdığımız herkese göstermeleri ve bizi neredeyse ünlü yapmalarıdır herhalde. 😀 Sadece 10 kişilik bir çevrede ünlü olduk gerçi ama gerçekten baya absürt ve komik bir andı.
Şu anki hayatın gitmeden önceki beklentilerini karşılıyor mu?
Biraz daha sosyal olurum diye düşünüyordum. Ama demek ki artık bünye dinlenmek istiyor diyerek kabuğuma çekildiğim, kafa dinlediğim, Türkiye ve İstanbul’un karmaşasından uzakta güzel bir 5-6 ay geçireceğim. %80 karşıladı diyelim.
Erasmus yapmayı öneriyor musun, şu ana kadar sana ne kattığını düşünüyorsun?
Eğer daha önce Avrupa’yı çok gezmediyseniz, yabancı diliniz çok akıcı değilse, farklı milletlerden arkadaş edinebileceğiniz bir projeye, dil okuluna, staja falan gitmediyseniz Erasmus mükemmel bir şey. Çünkü söylediğim her şeyi bu süreçte en güzel şekilde yapabiliyorsunuz. Ben bunları yaptım ama yine de farklı bir ülkede yaşamak güzel olur diye düşünüyorum diyorsanız, siz de haklısınız. Bundan önceki hayatınızı nasıl yaşamış olursanız olun, Erasmus farklı ve güzel bir tecrübe olacak sizin için.
Ben yaptım siz yapmayın ya da ben yapmadım siz kesin yapın dediğin şeyler var mı?
Burada ev tutacaksanız, gelmeden önce güzel bir ev bulduysanız, evdekilerle Skype’tan görüşüp, içinize sinerse evi tutun. Mümkünse banyo ve tuvaleti odanın içinde olsun. Işık almasına da dikkat edin.
Her türlü sorunuz için sitede sağ yukarıdaki **Bi’ Sorum Var** bölümünden bana ulaşabilirsiniz.

Francisco A. de Icaza’nın Alhamra’daki La Polvorosa Kulesi’nde sergilenen dizelerinde dediği gibi:
Ona sadaka verin, bayan.
Bu dünyada Granada’da kör olmak kadar
Kötü bir felaket yoktur…
Bonus: Amin Maalouf’un Afrikalı Leo adlı kitabındaki gezgin de Granada’da doğmuş, çok güzel kitap, okuyun!
Peki cidden Afrika’da mı? Hayır 🙂 Ama mesela İspanya’nın Ceuta kenti cidden Afrika’da ve Granada Üniversitesi’nin bir kampüsü de orada.
[googlemaps https://www.google.com/maps/d/embed?mid=1t3J1skR3S5qMZ6OEN-VlMVMkSy8&w=640&h=480]